Anladım ki sanat ALLAH’I aramakmış ;
marifet bu gerisi yalnız çelik çomakmış.
Necip Fazıl Kısakürek
Ebru sözcüğünün aslı Farsça "Ab" ile "Ruy"un birleşmesi ile oluşan "Ab-ruy" dur.Bu sözcüğün anlamı "yüz suyu" değil "su yüzü" demektir ki terkibine çevrilirse "Ruy-ı Ab" olur.Dolayısıyla kaş ve bulut anlamlarında değildir.Diğer kaynaklara göre ise aslı Çağatayca olan bu sözcük benzerliği nedeniyle ebriye daha sonraları ebruya dönüşmüştür.
Ebrunun Tarihçesi
Türk Süsleme Sanatlarının önemli bir dalı olan ebru sanatının hangi tarihte başladıgı kesin olarak bilinmemektedir.Bu konuyla ılgılı olarak farklı kaynaklarda farklı bılgıler yeralmaktadır.Ebru sanatına daha çok, eski el yazması kitapların yan kağıtlarında (kapak ile kitabı birbirine bağlayan kağıt) rastlıyoruz.Büyük Türk yazarı Şemseddin Sami'nin Kamus-ı Türki adlı lügatında ebru için şöyle demektedir ; " Ebru ; aslı Farsça Ebri=bulut renginde daha doğrusu, Çağatayca Ebre=roba (elbise yüzü,kürk kabı) hare gibi dalgalı ve damarlı (kumaş,kağıt)=(isim) cüz ve defter kabı yapmak için kullanılan renkli kağıt."
Ebru sözcüğünün aslı Farsça "Ab" ile "Ruy"un birleşmesi ile oluşan "Ab-ruy" dur.Bu sözcüğün anlamı "yüz suyu" değil "su yüzü" demektir ki terkibine çevrilirse "Ruy-ı Ab" olur.Dolayısıyla kaş ve bulut anlamlarında değildir.Diğer kaynaklara göre ise aslı Çağatayca olan bu sözcük benzerliği nedeniyle ebriye daha sonraları ebruya dönüşmüştür.
Ebrunun kağıt üzerindeki bulutumsu görünüşü mermerdeki damarlara benzediği için Avrupalılar "papier marble, marble paper" olarak adlandırmışlardır.
Son zamanlarda ele geçen bir yazma risale ebru hakkında bilgi eksikliğini, nispeten gidermiştir.1608 yılında yazılmış olan Tertib-i Risale-i ebri o tarihte ebruya dair bilinen bilgilerin bir araya getirilmiş bir bilgi hazinesidir.
Kaynak: Salih ELHAN ( Ebru Sanatçısı)
Kaynak: Salih ELHAN ( Ebru Sanatçısı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder